0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%

Türkiye ve Mısır normalleşmesi Orta Doğu için bir 'mantık evliliği' mi?

Derleme: Scrolli Haber

Demeç ve Görüş: Salha Allam

Türkiye ve Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler yeniden şekillenmeye başladı. 2013 yılında Mısır'da yaşanan yönetim değişikliği sonrası gerilen ilişkiler, geçtiğimiz birkaç yıl içinde atılan önemli adımlarla normalleşme sürecine girdi. Türkiye'nin özellikle 2020'li yılların başından itibaren izlediği bölgesel normalleşme politikaları, birçok Orta Doğu ülkesiyle olduğu gibi Mısır'la da yeni bir dönemin kapısını araladı. Uzmanlara göre iki ülkenin arasında Müslüman Kardeşler ve bazı konularda hâlen görüş ayrılığı bulunsa da Orta Doğu’da yaşananlar ve bölgesel tehditler Türkiye ve Mısır’ın bir araya gelmesini zorunlu kıldı.

Fotoğraf: Depophotos #18435153

Ankara’da tarihi zirve

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin 4-5 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği Ankara ziyareti, Türkiye ile Mısır arasında normalleşme sürecinin hızlandığını gösteren önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sisi arasında yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla toplam 17 farklı anlaşmaya imza atıldı. Bu anlaşmalar, enerji, savunma, sağlık, eğitim ve çevre gibi alanlarda işbirliği fırsatlarını kapsıyor.Özellikle, enerji ve doğal gaz gibi stratejik alanlardaki anlaşmalar, uzmanlara göre iki ülkenin Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki stratejik işbirliğini derinleştirme potansiyelini ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, bu işbirliğinin önümüzdeki dönemde daha da güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Mısır ile nükleer enerji alanında da ortak çalışmalar yürütmeyi hedeflediklerini belirtti.

Fotoğraf: Depophotos #18435187. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Ortak Basın Toplantısı

Bölgesel krizlerde ortak duruş

Ziyaretin bir diğer önemli başlığı ise bölgesel krizler ve bu krizlerde iki ülkenin sergilediği ortak duruş oldu. Gazze'deki insanlık krizine dair iki ülkenin tutumu, ziyaret sırasında yapılan açıklamalarla yeniden vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’ye yapılan insani yardımların artırılması ve bölgedeki saldırıların durdurulması konusunda Türkiye ve Mısır’ın birlikte hareket edeceğini vurguladı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de, Filistin meselesinde Türkiye’nin tavrını desteklediklerini ve Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması gerektiğini yineledi.Ayrıca, Libya, Sudan ve Suriye gibi kriz bölgelerine ilişkin iki liderin görüşmeleri, bölgesel işbirliğinin önemine dikkat çekti. Her iki lider de, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için ortak hareket etmenin gerekliliği üzerinde durdu. Özellikle Libya’daki iç savaşın son bulması ve ülkedeki güvenliğin sağlanması için yapılması gerekenler masaya yatırıldı.

Fotoğraf: İsrail, Gazze Şeridi'ne Saldırılarını Sürdürüyor. Depophotos #18433917
İlişkiler nasıl normale döndü?
Tıkla, Keşfet

Normalleşme ‘Müslüman Kardeşler’e uzanabilir

Scrolli’ye konuşan Mısırlı gazeteci Salha Allam, Türkiye ve Mısır arasındaki bu yeni dönemi değerlendirirken, ekonomik ilişkilerin öncelikli olduğuna dikkat çekiyor. Allam'a göre, iki ülke arasında imzalanan enerji ve savunma işbirliği anlaşmaları, Doğu Akdeniz'deki enerji paylaşımı konusunda işbirliğinin derinleşeceğinin işareti. Ayrıca, Allam, Türkiye’nin Müslüman Kardeşler liderlerini barındırması konusunun da gelecekte çözüme kavuşturulabileceğini ve bu konuda bir arabuluculuk sürecinin başlayabileceğini belirtiyor. Allam, bu sürecin başarılı olması halinde, iki ülke arasında medya üzerinden yürütülen savaşın sona ermesi ve ortak bir diplomatik çözüm sürecinin başlamasının mümkün olacağını öngörüyor.

‘Yaşananlar anlaşmaları zorunlu kılıyor’

Allam şu ifadeleri kullanıyor: ‘’Bu dönem, Orta Doğu'da birçok gerilim odağı ve bölgedeki ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden unsur mevcut. Bu meselelerin başında, elbette, İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü soykırım savaşı ve Libya, Sudan, Suriye ve Somali'deki gelişmeler geliyor. Bu konular, her iki ülkenin çıkarlarının kesiştiği alanlar ve bu durum, diplomatik hareket mekanizmaları konusunda anlaşmayı ve görüş birliğini zorunlu kılıyor.’’

‘Stratejik İşbirliği Konseyi’

Allam’a göre Erdoğan ve Sisi'nin başkanlığında "Stratejik İşbirliği Konseyi" toplantısı askeri, güvenlik ve istihbarat konusundaki bilgi paylaşımları için de kapsamlı bir stratejik birliktelik sağlıyor. Allam şöyle konuşuyor: ‘’İki ülkenin karşılaştığı tehlikelerin başında terörist gruplar ve bazı güçler tarafından her iki ülkeye karşı düzenlenen dış komplolar yer alıyor. Bu güçler bölgede iki ülkenin de istikrarını istemiyor.’’