0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%

Önce işgal, sonra abluka

Gazze 365 kilometrekareye nasıl hapsedildi?

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlendiği ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ sonrasında dünyanın gözü yeniden Gazze’ye döndü.

Aksa Tufanı Operasyonu’nda bin 200’den fazla İsrailli hayatını kaybetti, yaklaşık 240 kişi kaçırıldı. O operasyon sonrası İsrail Gazze’ye yönelik kanlı bir saldırı başlattı. 7 Ekim’den bu yana aralıksız süren saldırılarda şimdiye dek 26 binden fazla insan hayatını kaybetti; siviller göçe zorlandı; okullar, hastaneler, mülteci kampları hedef alındı. Hala her gün yüzlerce kişinin ölüm haberi geliyor. 

İşte bu tablo nedeniyle İsrail Uluslararası Adalet Divanı’nda ‘soykırım’ suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Oysa Gazze’de hayat 7 Ekim’den önce de hiç kolay değildi. 

2,3 milyon insan İsrail ambargosu altındaki 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi’ne sıkışmış durumdaydı. Gazze’nin işgal ve abluka altında geçen yıllarındaki dönüşümü Scrolli’nin merceğinde.

Filistin toprakları 1917’de böyle görünüyordu.

1948'de böyle...

1967'de böyle...

Günümüze gelindiğinde ise böyle.

Filistin’in kıyı şeridindeki bu yer Gazze.

365 kilometre karelik Gazze Şeridi’nin nüfusu 7 Ekim’e dek 2,3 milyondu, yani metrekare başına 6 kişi düşüyordu. Oysa ki Beykoz’da 247 bin, Mamak’ta ise 665 bin kişi yaşıyor.

En yoğun kısımları Gazze şehir merkezi ve Han Yunus’tu.

Osmanlı İmparatorluğu sonrasında İngiliz mandasına geçen Gazze’nin kontrolü 1948’den 1967’deki ‘6 Gün Savaşı’na dek Mısır’da kaldı.

1967’de ise Gazze tıpkı Batı Şeria gibi İsrail tarafından işgal edildi.

1993

1993’te imzalanan tarihi Oslo Anlaşması ile İsrail Gazze’nin kontrolünü Filistin’e bırakmayı kabul etti.

2005

2005’te İsrail Gazze’den çekildi. Yahudi yerleşim yerleri boşaltıldı, İsrail askeri Gazze’yi terk etti ve işgal 38 yıl sonra sona ermiş oldu.

2006

Gazze’de sandıklar kuruldu ve seçimi İslami Direniş hareketi, yani kamuoyunda bilinen adıyla Hamas kazandı. Bu sonuç, Gazze’de Hamas ile rekabet halinde olan seküler milliyetçi olarak bilinen El Fetih örgütünü karşı karşıya getirdi.

2007

İsrail 2007’de Hamas’ın bölgede yönetime gelmesinin ardından kenti karadan, denizden ve havadan abluka altına aldı.

İsrail 2007’de abluka altına aldığı Gazze Şeridi’nin doğusu ve kuzeyinde tampon bölgeler kurdu. Bu tampon bölgenin Gazze’nin içine doğru genişliği 400 metre.

Tampon bölgenin ilk bölümü İsrail tarafından ‘Girilmesi Yasak Alan’ olarak ilan edildi.

İkinci güvenlik koridoru ise ‘Yüksek Riskli Alan’ olarak tanımlanıyor.

Demir Kubbe Nasıl Çalışıyor?

İsrail’in Gazze’den gelebilecek saldırılara karşı geliştirdiği hava savunma sistemi ‘Demir Kubbe’ de aktif olarak kullanılıyor. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik başlattığı, ‘Aksa Tufanı Operasyonu’nda, eşsiz bir savunma sistemi olduğu iddia edilen, ‘Demir Kubbe’nin saldırıları önlemekteki başarısı da tartışma konusu oldu.

  • Demir Kubbe, kısa menzilli roketler ve 155 mm'ye kadar topçu mermilerini tespit edip, bunları vurmak için tasarlandı.

  • Sistem, düşman ateşini tespit eden radarlar ve roketleri imha etmek için tasarlanmış füze bataryalarından oluşuyor.

  • 4 ile 70 km menzilindeki hedefleri tespit edip imha edebiliyor.

  • Sistemin mobil yapısı, farklı yerlere hızla taşınabilmesini ve operasyonel esneklik sağlamasını mümkün kılıyor.

  • Sistem, gelen tehditlerin potansiyel zararını hesaplar ve sadece tehdit olarak algıladığı objelere karşı harekete geçiyor.

İsrail’in tüm bu önlemleri ve 16 yıllık ablukasında, Gazzeliler için dünyaya açılan iki kapı vardı. Bunlardan ilki Mısır sınırındaki ‘Refah Sınır Kapısı’. Ancak Mısır, zaman zaman bu kapıdan geçişleri askıya alıyordu.

İkincisi de İsrail’e açılan Beyt Hanun, yani Erez Sınır Kapısı’ydı.

İsrail, Gazze’ye mal geçişine iki sınır kapısından izin veriyordu. Erez bunlardan biri, diğeri de Kerem Şalom’du.

İsrail bu geçişlerde sadece rotayı değil, ürünlerin içeriğini de sıkı şekilde kontrol ediyordu. Roket ya da bomba yapımında kullanılabileceğini düşündüğü şeylere izin vermiyordu. Gıda ve ilaç gibi insani yardım malzemeleri de Birleşmiş Milletler ya da yardım kuruluşlarının öncülüğünde bölgeye sokuluyordu.

Gazze’de yaşayan Filistinliler Akdeniz’deki 40 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridinin de sadece 6 deniz millik bölümünü kullanabiliyordu. Gazze’nin hava sahasının kontrolü halen İsrail’in elinde.

Tüm bunlar nedeniyle İsrail ablukası altındaki Gazze uzun yıllar ‘dünyanın en büyük açık hava hapishanesi’ olarak adlandırıldı. 7 Ekim’de başlayan İsrail saldırıları ise bu durumu daha da ağırlaştırdı.


Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre, 7 Ekim’den bu yana 1,6 milyon insan yerinden edildi. Geride kalanlar da artık çok daha zor şartlarda yaşamaya çalışıyor.

Katkıda Bulunanlar

Hikaye, Araştırma: Mahir Boztepe

Kürasyon, Harita: Anıl Basat, Ilgaz Fakıoğlu

Fotoğraflar: Depophotos