Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından 1956 yılında yayınlanmaya başlayan ve bu sene 69’uncusu düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nın 2025 yılı kazananı Avusturya’yı temsil eden Filipin asıllı Johannes Pietsch oldu. JJ olarak tanınan 24 yaşındaki şarkıcı jüriden 258, halk oylamasından ise 178 puan alarak toplam 436 puanla yarışmada birincilik elde etti.
İlki 24 Mayıs 1956 tarihinde İsviçre’nin Lugano şehrinde düzenlenen yarışmanın bu seneki teması “Merhaba Ev” anlamına gelen “Welcome Home” oldu. İki yarı final ve bir finalden oluşan yarışmaya toplamda 37 ülke katılım gösterirken, bu ülkelerin sadece 26’sı finalde olmayı başarabildi.
Türkiye, Andorra, Bosna Hersek, Bulgaristan, Macaristan, Moldova, Romanya, Kuzey Makedonya gibi ülkeler yarışmaya katılma hakları bulunmasına rağmen çeşitli nedenlerle katılım göstermezken, Belarus ve Rusya gibi ülkelerin katılımı Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından yasaklandı.
Türkiye, Andorra, Bosna Hersek, Bulgaristan, Macaristan, Moldova, Romanya, Kuzey Makedonya gibi ülkeler yarışmaya katılma hakları bulunmasına rağmen çeşitli nedenlerle katılım göstermezken, Belarus ve Rusya gibi ülkelerin katılımı Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından yasaklandı.
Avustralya, Karadağ, İrlanda, Gürcistan, Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Slovenya, Hırvatistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Azerbaycan ve Belçika yarı finallerde elenen ülkeler oldu. Bahislerde üst sıralarda yer alan Belçika’nın finale kalamaması “sürpriz” olarak yorumlanırken, Azerbaycan’ı temsil eden Mamagama’nın elenmesi ise tepkilere neden oldu.
Geçtiğimiz sene düzenlenen yarışmada Azerbaycan’ı temsil eden Fahree, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Eurovision yönetimine tepki gösterdi: “Eurovision istifa! Bu artık bir şarkı yarışması değil. Finale kalmak için daha ne olmalıydı? Performans güzel! Şov güzel! Dansçılar da vardı, vokalistler de vardı! Tüküresin bunların siyasetine de tutumuna da adaletine de…”
Yarışmada Belçika’yı temsil eden Red Sebastian yarı finalde elenmesiyle ilgili “Performansım öncesi bahislerdeki sıralamama baktım. Dolayısıyla bu sonucu beklemiyordum. Kazanan herkesi tebrik ediyorum, hepsi çok yetenekli ve tatlı insanlar. Fakat kendimle de gurur duyuyorum, performansım iyiydi” açıklamalarında bulundu.
Yarışmaya üçüncü kez ev sahipliği yapan İsviçre’nin Basel şehrinde bulunan 12 bin kapasiteli St. Jakobshalle’de gerçekleşen final gecesinde sırasıyla Norveç, Lüksemburg, Estonya, İsrail, Litvanya, İspanya, Ukrayna, Birleşik Krallık, Avusturya, İzlanda, Letonya, Hollanda, Finlandiya, İtalya, Polonya, Almanya, Yunanistan, Ermenistan, İsviçre, Malta, Portekiz, Danimarka, İsveç, Fransa, San Marino ve Arnavutluk temsilcileri performanslarını sergiledi.
Gecenin sonunda 57. kez yarışmaya katılım gösteren Avusturya üçüncü kez şampiyon olurken, puan tablosu şöyle oluştu:
Jüri ve halk oylamasının ardından toplam puanlarda 436 ile Avusturya birinci olurken, İsrail 357 puan ile ikinci, Estonya 356 puan ile üçüncü oldu. Jüri puanında liderlik, 258 puan ile yarışmanın kazananı Avusturya’nın oldu. Avusturya’yı 214 puanla İsviçre, 180 puanla Fransa takip etti. Halk oylamasında ise en yüksek puan, yarışmayı ikinci tamamlayan İsrail’in oldu. İsrail 297 puanla bu alanda en yüksek puanlı ülke olurken, İsrail’i 258 puanla Estonya ve 195 puanla İsveç takip etti. Ayrıca İsrail, halk oylamasına katılan 37 ülkenin 13’ünde birinci seçildi ve Eurovision’a katılmayan ülkelerin izleyicilerinin oluşturduğu “Dünyanın Geri Kalanları” oylamasında da 12 puanla en çok puan alan katılımcı oldu. San Marino’yu temsil eden Gabry Ponte ise 27 puanla sonuncu oldu.
Üzerine bahisler açılan, ilgili içeriklerin milyon izlenmelere, şarkıların ise günler içinde milyarlarca dinlenmelere ulaştığı yarışma, yıllar içerisinde bir endüstriye dönerken skandalları ve sürprizleri de içinde barındırıyor.
Her sene çeşitli tartışmaların ortasında kendini bulan yarışmanın bu seneki ilk skandallarından biri Malta’yı temsil eden Miriana Conte’nin “KANT” şarkısının sözlerinin “İngilizcede argo bir kelimeyi anımsatması” gerekçesiyle değiştirilmesi oldu. Ulusal seçmelerden “KANT” adıyla geçen ve Eurovision’un resmi yayınlarında da aynı isimle kendine yer bulan şarkı, İngiliz Devlet Kanalı BBC’nin şikâyeti üzerine sözlerini ve ismini “SERVING” olarak değiştirmek zorunda kaldı. Bu değişiklik için Malta temsilcisine sadece bir hafta verildi.
Benzer bir durumla yüzleşmek zorunda olan bir diğer isim de Estonya’yı temsil eden Tommy Cash oldu. Şarkıcılığının yanı sıra görsel sanatçı kimliğiyle ön plana çıkan Cash’in yarışmaya katıldığı “Espresso Macchiato” adlı şarkısı “kültürü zedelediği” gerekçesiyle İtalya’dan tepkilere maruz kaldı. Bu tepkilere rağmen Cash, herhangi bir değişikliğe gitmedi.
Cash sadece bu tartışmayla değil, Ukrayna medyasında paylaşılan “desteklenmemesi gereken ülkeler ve şarkıcılar” listesinde de kendine yer buldu. RBC UKRAINE tarafından yayımlanan listede, Rusya ile bağlantısı olan veya Rusya’da konser veren şarkıcıların desteklenmemesi çağrısında bulunuldu.
Bu çağrının ne kadar etik olduğu tartışılırken İsrail’in programa katılım göstermesi de çeşitli protestolara neden oldu. 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail’de düzenlenen müzik festivali saldırısından sağ kurtulan ve “Hamas attack survivor” olarak lanse edilen İsrail temsilcisi Yuval Raphael’e karşı tepkiler, protesto boyutunu aştı. Yuval’ın sahnesini basıldı, yuhalandı ve tehdit edildi. Ayrıca finaller boyunca İsrail sahnedeyken, yuhalama seslerini bastırmak için çeşitli efektler eklendi.
Yarışmanın başlamasına bir hafta kala “yıkıcı” bir iddia da favoriler arasında gösterilen İsveç’ten geldi. Finlandiya merkezli ILTALEHTI dergisi, yarışmada “Bara Bada Bastu” şarkısıyla İsveç’i temsil eden KAJ grubunun şarkısının, Hint şarkıcı Devinder Sunny’nin Enough is Enough adlı şarkısıyla aynı melodiye sahip olduğunu iddia etti.
Bu tartışma üzerine İsveç medya kuruluşu TV4’e konuşan söz yazarı Kristofer Strandberg, “çarpıcı benzerlikler var” derken, melodiyi telifsiz ses kütüphanesi Splice’den aldıklarını açıkladı. Açıklama her ne kadar samimi olsa da Eurovision kuralları gereği şarkıların orijinal ve daha önce yayınlanmamış olması gerekiyor.
Bir diğer skandal ise Avrupa Yayın Birliği (EBU)’nun yarışmacılara getirdiği “bayrak yasağı” oldu. Avrupa Yayın Birliği, yarışmacıların ve ekiplerinin Eurovision etkinliklerine sadece temsil ettiği ülkelerin veya AB bayrağı ile girebileceğini açıkladı. Yasak üzerine konuşan yarışmanın son kazananı İsviçreli Nemo, “Avrupa’daki en kuir şey olarak tanınıp, sonra da “Onur bayraklarına izin vermiyoruz” diyemezsiniz!” diyerek tepki gösterdi.
Tüm bu skandalların yanı sıra Türk izleyicilerin Eurovision özlemi de dikkat çekti.
Yarışma boyunca ekranlara birçok Türk bayrağı yansırken, II. Yarı Final gecesi Eurovision hayranlarıyla çekilen kısa belgesellerde Türkiye’den Burak Koytaş’ın olması da büyük heyecan oluşturdu. Özellikle son iki senedir binlerce insanın doldurduğu salonlarda Türkiye’nin adı anons edilince yoğun alkışlar duyuluyor.
“12 puan, Azerbaycan”, “10 puan, İspanya” söylemleriyle hatırladığımız ve Sertap Erener’in “Every Way That I Can” performansıyla gözümüzün önüne gelen yarışma, birçok Türk izleyici tarafından da takip edildi. Uluslararası Eurovision takipçileri Türkiye’nin geri dönmesini isterken, birçok Türk izleyici de yarışmada Türkiye’yi görmek istediğini belirtiyor. Bu konuda yaşanan tartışmalar yıllardır sürerken, TRT’nin 2026 yılı için nasıl bir adım atacağı merak konusu.
KATEGORİLER
Bilgi Alın
© 2025 Scrolli. Tüm Hakları Saklıdır. Scrolli Medya A.Ş