0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%

Çözüm mü ikinci 'Hayırsızada' mı?

Sokak hayvanları için yeni yasa

Sokak hayvanlarıyla ilgili son süreçte yaşanan gelişmeler yeniden kamuoyunun gündemine geldi. AK Parti, sokak hayvanları ile ilgili yeni bir düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Erdoğan’ın talimatı ve bakanlıkların hazırlıkları, "uyutulmayı" öngören yasa teklifine yönelik tartışmalara neden oldu. Peki, öngörülen yasa tasarısı neleri içeriyor? ‘Uyutma hamlesi’ duruma yönelik bir çözüm sağlayacak mı? İnsaniyet boyutunda diğer çözüm önerileri neler olabilir? Keşfetmek için kaydırın.

Hikâye: Ilgaz Fakıoğlu

Yayına Hazırlayan: Mahir Boztepe

'Neyi bekliyoruz?'

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan’ın kaleme aldığı yazıya göre, konunun bakanlıklar aracılığıyla ivedilikle ele alınmasını Erdoğan sağladı. Bakan ve bürokratlarla yapılan toplantıda, Erdoğan’ın talimatı “Bu iş çığırından çıktı, neyi bekliyoruz? Bir an önce halledin artık” tepkisiyle birlikte geldi. Talimatın ardından hazırlanan yasa teklifi, sokak köpeklerinin popülasyonunu kontrol altına almak ve toplum sağlığını korumak amacıyla Meclis’e sunulma aşamasına getiriliyor.

Fotoğraf: Depophotos

‘Hayati tehlike’

AK Parti kurmayları, bu düzenlemenin toplum sağlığı ve güvenliği açısından zorunlu olduğunu savunuyorlar. Parti yöneticileri, sokak köpeklerinin “hayati tehlike” oluşturduğunu ve mevcut kısırlaştırma programlarının yeterince etkili olmadığını belirtiyorlar. Barınakların yetersizliği, maliyetlerin yüksekliği ve belediyeler arasındaki koordinasyon eksikliği gibi nedenlerle sokak köpeklerinin popülasyonunu kontrol altına almanın yıllar alabileceği vurgulanıyor.

Fotoğraf: Depophotos #18138228

Yasa teklifi neleri içeriyor?

AK Parti'nin hazırladığı yeni yasa teklifine göre, başıboş hayvanların öncelikle sahiplendirilmesi için çaba gösterilecek. Bu çerçevede, belediyeler barınaklardaki köpeklerin fotoğraflarını çekip internet üzerinden sahiplendirme ilanları yayınlayacak. Ancak, 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpekler, iğne yoluyla ilaç verilerek uyutulacak. Bu prosedür, uyutulan köpeklerin yerine barınaklara alınan yeni hayvanlar için de uygulanacak. Sahiplendirilen köpekler ise mikroçip takılarak Tarım Bakanlığı tarafından izlenecek. Köpeği sahiplenen kişinin hayvanı yeniden sokağa bırakması veya yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki cezai yaptırımlar devreye girecek.

Sahiplendirilen köpekler ise mikroçip takılarak Tarım Bakanlığı tarafından izlenecek. Köpeği sahiplenen kişinin hayvanı yeniden sokağa bırakması veya yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki cezai yaptırımlar devreye girecek.

Fotoğraf: Depophotos #17287497

İthal bir çözüm

Öngörülen yasa teklifinin detayları, birçok yurt dışı ülkesindeki uygulamalara da yakın bir çizgide bulunuyor. Prof. Dr. Murat Aydoğdu ve Arş. Gör. Ö. Oğuzhan Meral'in çalışmalarında belirtilen uygulamalar, sahipsiz köpeklerin popülasyonuna yönelik kontrolleri içeriyor. Amerika'da 2017 tarihli Hayvan Refahı Kanunu, sahipsiz köpeklerin belirli bir süre barınaklarda tutulmasını ve sahiplenilmemeleri durumunda uyutulmalarını öngörüyor. Almanya'da her şehirde bulunan “tierheim” barınakları, sahipsiz köpekleri uyutuyor; hayvanlarını terk eden sahipler ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor. Kanada'da köpek sahipleri, köpeklerini kaydettirmek, kısırlaştırmak ve düzenli bakım yapma zorunluluğunu taşıyor; sahipsiz köpekler ise sadece belirli bir süre barınaklarda tutuluyor.

Farklı çözüm önerileri

Mevcut yasa tasarından bağımsız olarak konuya yönelik farklı çözüm önerileri de bulunuyor. Akıllı barınak sistemleri, konaklama alanlarının genişletilmesi, büyük mera barınakları gibi hayvan popülasyonunun ‘’uyutma’’ seçeneği olmadan yaşam olanaklarının sağlanması bu önerilerin genel kapsamını oluşturuyor.

Araştırmacı Sinem Kızılaslan’ın ‘’Taktiksel Kentleşme’’ üzerine olan çalışması ise Türkiye'de birçok belediye sokak hayvanlarının aşılanması ve kısırlaştırılması çalışmalarının kısıtlarına da değinerek; ‘’taktiksel kentleşme’’ konusuna odaklanıyor. Bu yöntem şehir halkının aktif katılımını ve sorunların tabandan çözülmesini teşvik ediyor. 

Geçmişin uygulamaları: Sürgün ve kırım

Türkiye coğrafyasında başıboş köpeklere yönelik birçok tarihi uygulama daha önce de yaşandı. Tarihçi Ömer Obuz'un çalışmalarına göre, İstanbul'da köpeklerin toplatılması ve Hayırsız Ada'ya sürgün edilmesi, bu olayların en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. 1909'da İstanbul'da köpeklerden kurtulma kararı alındı ve köpekler sokaklardan toplanarak bir adaya nakledildi. Daha önce köpekleri satın almak isteyen yabancı firmalara olumsuz yanıt verilmişti, ancak bu kez köpeklerin derilerinden istifade edilecekti. Doğrudan imha yerine tecrit edilme kararı alınmış, bu karar Amerika'da bile yankı bulmuştu.

1910'da bu karar resmileşti ve köpekler barakalara toplanarak günde bir ekmekle beslendi. Ancak barakalar kısa sürede dayanılmaz hâle geldi ve köpekler Sivriada'ya sürüldü. Köpeklerin Sivriada’ya sürgün edilmesi, dönemin en trajik olaylarından biri olarak anılıyor. Binlerce köpek açlık, susuzluk ve birbirlerine saldırmaktan büyük acılar çekerek ölmüştü. Bu durum, yurtdışında da büyük yankı uyandırmış ve çeşitli hayvan koruma dernekleri tarafından eleştirilmişti.

700 bin sahipsiz köpek

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki 3 büyükşehirdeki sokak köpeği sayısı 700 bine yakın bulunuyor.

İstanbul

İstanbul’daki sokak köpeği sayısı 128 bin 900

İzmir

İzmir’de 450 bin köpek sokakta.

Ankara

Başkent Ankara sokaklarındaysa 90 bin sokak köpeği mevcut.

Yasaya yönelik tepkiler

Hayvan hakları savunucuları yasa teklifine sert tepki gösteriyorlar. Scrolli’ye konuşan uzmanlar ve hayvan hakları savunucuları, uyutma yönteminin ahlaki olmadığını ve uzun vadeli çözüm sunmadığını belirtiyor. Kısırlaştırma ve aşılama programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini savunarak, barınak kapasitelerinin artırılması ve hayvanların sahiplendirilmesi için daha fazla teşviklerin yapılması gerektiğini vurguluyorlar.

‘Fatura sahipsiz hayvanlara kesiliyor’ 

Veteriner Hekim Hande Mutlu’ya göre mevcut yasa tasarısı, görevini yerine getirmeyen kamu kurum ve kuruluşları sebebiyle faturanın sahipsiz hayvanlara kesildiğini gösteriyor. Veteriner Hekim şu ifadeleri kullanıyor: ‘’5199 sayılı yasayla yetki belediyelere verildi ve dendi ki al, kısırlaştır, aşıla ve mahallesine geri bırak. Ancak işin ehli olmayan kadrolar ile bu işler yapılamadı, bütçe ayrılmadı ve planlama yapılmadı. Rehabilitasyon merkezi demek sadece hayvanları tedavi eden yer demek değildir. Hayvanları insanlarla yaşamaya uyumlu hale getiren yer demektir aynı zamanda.”

Gazeteci ve Hayvan Hakları Aktivisti Zülal Kalkandelen ise yaptığı konuşmada mevcut yükümlülüklerin belediyeler tarafından yerine getirilmediğini vurguluyor. 31 Mart Seçimleri öncesi seçmene vaat olarak "Köpek İtlafı"nın siyasi gruplar tarafından dile getirildiğini söyleyen Kalkandelen, işin arkasında siyasi odaklar bulunduğunun altını yeniden çiziyor.

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’ndeki çalışmalarıyla tanınan Avukat Yasemin Babayiğit ise yaptığı açıklamada 2004 yılında çıkan düzenlemenin yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden şikayet ediyor. Babayiğit’e göre yükümlülükler yerine getirilseydi şu anda popülasyonla ilgili sorunların önüne geçilecekti. Babayiğit, kırım politikası yerine konuya dair vicdanen çözümlerin kısırlaştırma seferberliklerinden geçtiğini ifade ediyor.