Blog

Rusya'daki akaryakıt sızıntısı: Karadeniz tehlikede mi?

Explore the latest trends, techniques, and tips to enhance your blogging skills and engage readers more effectively.

Rusya'daki akaryakıt sızıntısı: Karadeniz tehlikede mi?
Alara AI fotoğrafı
Alara AI sizin için özetliyor

Burak Altınok

Rusya’nın Krasnodar bölgesinde bulunan Kerç Boğazı’nda 15 Aralık 2024 tarihinde çıkan fırtına nedeniyle kaza yapan “Volgoneft 212” ve “Volgoneft 239” isimli iki gemi 2,4 bin ton akaryakıtın Karadeniz sularına karışmasına neden oldu. Rusya’dan gelen açıklamalar temizlik çalışmalarının 2026 yılına kadar süreceğini belirtirken Karadeniz’de 150 plaj yaz sezonu için kapatıldı.

Tüm yaşananlar ise akıllara şu soruyu getirdi: Karadeniz’e karışan akaryakıt Türkiye’ye ulaşabilir mi?

Depophotos

Rusya’nın Krasnodar bölgesinde bulunan Kerç Boğazı’nda 15 Aralık 2024 tarihinde çıkan fırtına nedeniyle kazayaptığı açıklanan ve toplamda 9,2 ton akaryakıt taşıyan “Volgoneft 212” ve “Volgoneft 239” isimli tanker yüklü gemiler 2,4 bin ton akaryakıtın Karadeniz sularına karışmasına neden oldu. Kazada 11 mürettebat üyesi hipotermi nedeniyle hastaneye kaldırılırken bir kişi öldü. Her iki tankerin de kaptanı gözaltına alındı.

Yaşanan olaydan sonra Rusya bölgede seferberlik ilan ederken, 18 Aralık’ta binden fazla gönüllü kıyıyı temizlemek için çalışmalara katıldı. Krasnodar Valisi Veniamin Kondratjev ise 25 Aralık’ta yaptığı açıklamayla bölgede acil durum ilan etti:

“Ne yazık ki, petrol ürünlerinin Anapa ve Temryuksky Bölgesi kıyılarına boşaltılması gecikmiş ve durmamıştır. Başlangıçta, bilim insanları ve uzmanların hesaplamalarına göre akaryakıtın büyük kısmı Karadeniz'in dibinde kalmalıydı ve bu da suda toplanmasına izin verecekti. Ancak hava kendi koşullarını belirler, hava ısınır ve petrol ürünleri tepeye çıkar. Sonuç olarak da sahillere taşındılar. İlk günlerden itibaren yardıma gelen tüm gönüllülere ve bölge sakinlerine minnettarım. Şu ana kadar Anapa ve Temryuksky bölgesi yetkilileri tarafından enkazın ilk günlerinde derhal uygulamaya konulan belediye düzeyinde bir olağanüstü hâl vardı. Ancak durum hala gerginliğini korumaktadır. Bugünden itibaren bölgesel acil durum rejimini uygulamaya karar verdim. Bölge merkezi yardımcım Igor Galala tarafından yönetilecek.”

Çalışmalar 2026 yılına kadar devam edecek

Acil durum ilan edildikten sonra bölgeye ziyarette bulunan Rusya Acil Durumlar Bakanlığı Başkanı Alexander Kurenkov, “Önümüzde yapılacak çok iş var, şu ana kadar çalışmaların sadece yüzde 15'i tamamlandı” dese de kazadan 45 gün sonra konuşan Rusya Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Aleksandr Kozlov, akaryakıt sızıntısından etkilenen bölgelerin temizlenmesinin 2026 yaz sezonunu bulacağını açıkladı.

Resmî açıklamalar her ne kadar bu yönde olsa da kendi aralarında örgütlenen bölge vatandaşları, yaptıkları paylaşımlarda hala petrol kaplı sahiller bulduklarını açıklıyor.

Depophotos

Denizdeki canlılar ölüyor

Kazanın ardından devlet tarafından yapılan çalışmaları yeterli bulmayan gönüllüler, çeşitli platformlarda birleşerek bölge için çalışıyorlar. Kazadan altı ay geçmesine rağmen hala bölgede çalışan gönüllüler, iletişim amaçlı kurdukları Telegram kanallarından da güncel durumu anlık olarak paylaşıyorlar. Gönüllüler, her gün yüzlerce hayvanı kurtardıklarını ama birçok hayvanın da öldüğünü iletiyorlar.

Kazadan bir ay sonra açıklama yapan Delfa Yunus Kurtarma ve Araştırma Merkezi 30’dan fazla yunusun öldüğünü açıkladı ve bu ölümleri petrol sızıntısına bağladı. Bölgedeki hayvanları kurtarmak için kurulan karargahlarda çalışan gönüllüler ise 24 Aralık itibarıyla 210 ölü kuş bulduklarını söylese de Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına göre 4 Şubat itibarıyla bu rakam 700’e ulaştı. Bölgeden gelen güncel haberler bu rakamın bugünlerde 15-20 binlere ulaştığını belirtse de bununla ilgili resmi bir açıklama olmaması, bilgiye temkinli yaklaşmayı zorunlu kılıyor.

Depophotos

Karadeniz'de 150'den fazla plaj kapatıldı

Yaşanan gelişmelerden sonra Krasnodar Valisi bölgede acil durum ilan ederken, Anapa’daki 141, Temryuk’daki 9 plaj sağlık standartlarını karşılamadığı nedeniyle yaz sezonu için kapatıldı.  

Ukrayna: “Rusya Federasyonu resmi bilgi vermiyor”

Rusya’nın sınır komşusu ve Karadeniz’i paylaştığı ülkelerden biri olan Ukrayna’nın Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı da akaryakıt sızıntısıyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu.

Ukrayna, Rusya’yı kazanın boyutu ve çevresel sonuçları hakkında resmi bilgi paylaşmamakla suçlarken Karadeniz’in kirlenmeden korunmasını düzenleyen Bükreş Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini söyledi.

Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, 20 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklama Odessa bölgesinde bulunan Lymanska’da 170, Tuzliv’de 0,95, Sergiyevsk’te ise 109 kg kirletici madde toplandığını belirterek kazanın kendilerini de etkilendiğini açıkladı.

Ukrayna, akaryakıt sızıntısını konuşmak üzere “Karadeniz’i Kirlilikten Koruma Komisyonu’nun 45. Olağanüstü Toplantısı” ve “Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Kirliliğin Önlenmesi ve Müdahale Alt Komitesi’nin 12. Toplantısı”nı düzenlerken Türkiye’nin Ukrayna Büyükelçisi Mustafa Levent Bilgen ile de özel bir toplantı yapıldığını duyurdu.

Ukrayna Ulusal Ekoloji Merkezi (NECU) uzmanı ve Green Leaf STK Başkanı Vladyslav Balinsky, gemi enkazının analizini çıkartırken Rus hükümetini “hiçbir şey yapmamakla” suçladı.

Balinsky’nin analizinden çıkan önemli maddeler şunlar oldu:  

- “Volgoneft 212” gemisinin enkazı kazadan sonra demirlenmedi ve 8,25 kilometre sürüklenerek geçtiği alanlara akaryakıt sızdırmaya devam etti.

- Görüntülerde kazaya karışan gemilerin akaryakıt sızdırması açıkça görülürken, Rusya Hükümeti’nin 2,4 bin tonluk sızıntısı gerçekçi gelmiyor çünkü bu sadece bir geminin taşıdığı sekiz tanktan dördünün hacmine denk geliyor.

- Gemilerde bulunan akaryakıt hemen boşaltılmadığı için havalandırma delikleri yoluyla sızdırmaya devam etti.

Depophotos

Denize akaryakıt karışması ne anlama geliyor?

Scrolli’ye konuşan Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Levent Bat, rüzgâr ve akıntıyla akaryakıtın yayılma potansiyeli olduğunu açıkladı. Bat, “Denize akaryakıt karışması denizin yüzeyini kaplayacağı için güneş ışığının girmesini engeller böylelikle fotosentezi azaltır. Bu durum da bölgedeki denizde oksijen miktarını azaltır ve besin zincirinin ilk halkasına, bunları tüketen zooplanktona ve küçük pelajik balıklara zarar verebilir” dedi.

Karadeniz’deki klorofil dağılımı

Hacettepe Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam ise Karadeniz’deki akıntıların saatin ters yönünde olduğunu dolayısıyla Türkiye’nin sahillerinin tehlikede olmadığını açıkladı. Saydam, “Bu tarz kazaları elbette istemeyiz ama kaza sonucunda denize yayılan akaryakıtın bizim sahillerimize ulaşması mümkün değil çünkü akıntı güneye doğru, bizim sahillerimiz ise doğuda. Denize yayılan akaryakıt ise zamanla buharlaşacaktır ancak bu denli kazalar sonucunda alg patlamaları veya üretimleri etkilense de ölümcül sonuçlar doğurmaz” dedi.

İstanbul Boğazı’nda da benzer kazalar yaşandı

Benzer kazalar 1979 ve 1994 yıllarında İstanbul Boğazı’nda da bildirildi. 15 Kasım 1979 tarihinde Libya’dan aldığı 96 bin ton ham petrolü Romanya’ya taşıyan Independenta tankeri, Haydarpaşa açıklarında Yunan gemisi Evriali ile çarpıştı.

Kazanın etkisiyle başlayan petrol sızıntısı denizdeki canlıların yüzde 96’sının ölümüne neden olurken gemide yaşanan patlamalar ve yangın bir ay boyunca kontrol altına alınamadı. Kazadan sonra yapılan soruşturmada Yunan gemisinin mürettebatı kusurlu bulunurken, 43 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı. Gemi, 1987 yılında Tuzla’ya çekildi.

Benzeri bir olay 13 Mart 1994 tarihinde de yaşandı. Marmara Denizi’ni geçmek üzere İstanbul Boğazı’na giren "Nassia" adlı ham petrol yüklü tanker, Marmara Denizi’nden Karadeniz’e çıkmak üzere olan "Shipbroker" adlı yük gemisiyle çarpıştı.

Çarpışmanın etkisiyle Rumeli Kavağı’na doğru sürüklenen gemilerden Nassia’nın taşıdığı 15-20 ton benzin yanmaya başladı. Nassia’nın mürettebatında bulunan 29 personelden 23’ü kurtarılırken 6 kişinin kaybolduğu bildirildi. Shipbroker gemisinde ise 29 personelin 20’sinin öldüğü, 6’sının kayıp olduğu, sadece 3 kişinin kurtulduğu tespit edildi. Gemi, kazadan 12 gün sonra Zeytinburnu açıklarında demirlendi.

Dönemin İstanbul İtfaiye Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Ateşi Tutan Eller – Ateş Kahramanları adlı kitabında kazaya dair anılarını şu cümleyle paylaşmıştı: “Yaşadığım yüzlerce yangın içinde en uzunsüreni ve belki de en risklisiydi…”

Derin Bakış Bülteni her pazar e-posta kutunda

Teşekkür ederiz!
Oops! Bir şeyler ters gitti.

Asla spam email atmayacağız.

Neler bulacaksın 👇

10+ haftanın gündemi

2+ yaşam seçkisi

1+ Scrolli'de öne çıkanlar