Blog
Explore the latest trends, techniques, and tips to enhance your blogging skills and engage readers more effectively.
Mart ayında Marvel efsanesi Stan Lee’nin son dönemlerine odaklanan Stan Lee: The Final Chapter adlı belgeselin Kickstarter kampanyası, yalnızca bir belgeseli değil, aynı zamanda çizgi roman dünyasının uzun süredir konuşulan ama kamuoyunda yeterince yer bulamayan bir tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Belgeselde Stan Lee'nin son yıllarında uğradığı sömürü ve ihmale dair görüntüler yer alırken, kamuoyunun ilgisi bir anda başka bir soruya kaydı: Marvel ve DC evrenlerini yaratan yaratıcılar bugün nerede? Filmlerin milyarlarca dolarlık gişesine karşın, bu kahramanları var eden yazar ve çizerler nasıl bir hayat sürdü?
Lee’nin son yıllarında maruz kaldığı “daha önce hiç görülmemiş” istismar ve ihmal görüntülerini ortaya koymayı vaat eden belgesele dair yayınlanan tanıtım videosunda, ilerlemiş yaşına rağmen fuar fuar gezdirilen Stan Lee’yi yüzlerce ürünü imzalamak zorunda bırakılırken veya hayranlarla fotoğraf çektirdiği esnada uyuklarken görüyoruz.
Belgeselin tamamlanması için 300.000$ hedefle yola çıkan Kickstarter kampanyası, tanıtım videosunun viral olmasından sonra iptal edildi. Bolerjack’ın yaptığı açıklamaya göre basında ve sosyal medyada oluşan yoğun ilginin ardından devreye giren bazı yapımcıların desteği ile belgesel tamamlanacak. Yüksek olasılıkla yakında zamanda belgeseli büyük streaming platformanlarından birinde izleyebiliriz.
Bugün Örümcek Adam’dan Yüzbaşı Amerika’ya kadar Marvel sinematik evreninin yıldızları veya Superman ve Batman gibi DC Comics karakterleri beyaz perde üzerinden küresel kültürü şekillendiriyor. Ancak bu karakterlerin yaratıcıları çoğunlukla perde arkasında unutulmuş durumda. Örneğin, Batman’in Bob Kane ile birlikte ortak yaratıcısı olan Bill Finger, hayatının büyük kısmını yokluk içerisinde geçirmiş ve karakterin yaratıcılarından biri olduğu 2015 yılına kadar resmi olarak tanınmamıştır.
Çizgi roman yazar ve çizerleri geçmişte genellikle sözleşmeli çalışan statüsünde oldukları için yarattıkları karakterler üzerinde hak iddia edemiyorlardı. Ortaya çıkan tüm işlerle ve karakterlerle ilgili telif hakları yayınevlerine ait oluyordu. Superman’in yaratıcıları Joe Shuster ve Jerry Siegel ürettikleri ilk Superman çizgi romanı için sadece 130$ kazanmışlardı ve karakterin telifi otomatik olarak Detective Comics (daha sonra DC Comics) şirketine geçmişti. Sonrasında karakterin muhteşem bir popülerlik elde etmesiyle, Siegel ve Shuster ikilisi ile DC Comics arasında yıllarca sürecek ve hatta iki ismin ölümünden sonra varislerinin devam ettireceği yasal süreçler başladı. Bu davalar sonucunda her ne kadar ikilinin adları her yerde Superman’in yaratıcıları olarak geçse de çeşitli ödemeler alsalar da karakter hala DC Comics şirketine ait.
Çizgi roman dünyasının diğer lokomotifi olan Marvel’da da durumlar pek farklı değildi. Stan Lee günümüzde her ne kadar Marvel’ın mimarı olarak bilinse de işin aslı öyle değil. Steve Ditko ve Jack Kirby gibi efsane çizerler uzun yıllar Lee ile karakterlerin hakları konusunda anlaşmazlıklar yaşadılar. Stan Lee çizerlere sadece karakterlerle ilgili fikirlerini ve hikayeye dair kısa bir özeti veriyordu, klasik bir çizgi roman senaryosu yazmıyordu. Çizerler de bu özetten yola çıkarak 21-24 sayfa arasında oluşan bir çizgi romanı hazırlıyordu. Buna “Marvel Metodu” deniyordu. Tüm görsel dünyayı oluşturan çizerler ise bu durumun karşılığında tüm spot ışıklarının Stan Lee üzerinde olmasından rahatsız oluyorlardı. Kirby bu yüzden 70’lerde Marvel’ı bırakıp, en büyük rakip DC Comics’e geçti. Steve Ditko ise Örümcek Adam’ın yalnızca Stan Lee tarafından yaratıldığına dair oluşan algıdan yıllarca şikayet etmiş ve Lee ile anlaşmazlıklar yaşayıp, Marvel’dan ayrılmıştı.
Günümüzde çeşitli alternatif yayınevlerinin oluşması ile çizgi roman yazar ve çizerleri eserlerinin teliflerini büyük şirketlere vermek yerine, farklı yollar izleyebiliyorlar. İskoç yazar Mark Millar bu konudaki en başarılı isimlerden biri. Millar, 2000’li yılların ortalarında Marvel ve DC Comics gibi büyük firmalar için üretmeyi bırakıp, kendi markası olan Millarworld’ü kurdu ve yazdığı çizgi romanların telif hakları tamamiyle kendisine ve çizgi romanların çizerlerine ait oldu. Bu markadan çıkan ve sinemaya başarıyla uyarlanan Kick-Ass ve The Kingsman gibi çizgi romanların ardından 2017 yılında Millarworld, Netflix tarafından yaklaşık 35 Milyon $ karşılığında satın alındı.
Çizgi roman dünyasının büyük biraderleri olan Marvel ve DC Comics’te ise işler geçmişe göre çok da farklı yürümüyor. Bu firmalarda çalışan yazar ve çizerlerin üretimlerinin telifi günümüzde de firmalara ait oluyor. Yarattıkları bir karakter filme uyarlandığında ise yazar ve çizerler bir ödeme alıyorlar ancak burada yasal zemin esnek olduğu için belli bir standart söz konusu değil. Avengers filmlerinin kötü karakteri Thanos ve Avengers üyeleri Drax ve Gamora’nın yaratıcısı olan Jim Starlin 2017’de yaptığı açıklamada pek çok filmde yer almış bu karakterler için aldığı ödemenin, Superman v Batman filminde sadece birkaç dakikalığına görünen KGBeast karakteri için aldığı ödemenin yanında çok küçük kaldığını açıklamıştı. Kısacası günümüzde de çizgi roman yazar ve çizerleri telif konusunda büyük şirketlerin insafına kalmış görünüyor.
Asla spam email atmayacağız.
Neler bulacaksın 👇
10+ haftanın gündemi
2+ yaşam seçkisi
1+ Scrolli'de öne çıkanlar