30 milyar dolarlık özsermayeyle BlackRock'ın kurucusu olduğu GIP ile Microsoft ve MGX işbirliğinde oluşturulan Global AI Infrastructure Investment Partnership'i (GAIIP), Nvidia'nın çözüm ortaklığıyla yapay zekânın ekonominin tüm sektörlerine yatay ve dikey gelişimini ve yayılımını hızlandıracak. Başta veri ve yapay zekâ geliştirme merkezlerini desteklerden, en önemli gereksinimlerden biri olan yüksek enerji kaynaklarına da yatırım yapacak. Ortaklığın hedefi, yaklaşık 100 milyar dolarlık bir finansman kaynağı oluşturmak.
"Gün gelecek yapay zekâ insanlığın sonunu getirecek" gibi şu an için mesnetsiz komplo teorilerini de, "Yapay zekâ sayesinde insanlar çok daha az çalışarak bir refah toplumunda yaşayacak" gibi cennet vaat eden ütopyaları bir kenara bırakırsak, henüz yapay zekânın pozitif ve negatif dışsallıklarını hissedecek kadar bir gelişme bile yaşanmış değil. Tıpkı sanayi devrimi benzeri bir devrim yaşanacak bir gün mutlaka, ancak öncesinde çok, ama çok para yatırmak gerek.
Altyapı yatırımları için finansman ihtiyacı
Daha güçlü yapay zekâ yetenekleri geliştirme çabası, bunu desteklemek için önemli altyapı yatırımları gerektiriyor. En başta da sürdürülebilir yüksek enerji kaynakları... Ancak, bu temel altyapı yatırımlarından sadece birkaçı. Yani büyük hacimli yatırımlar yapılmalı! Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2026 yılına kadar veri merkezlerinin küresel elektrik tüketiminin 1,000 terawatt-saati aşabileceğini, bunun da 2022'de kullanılan miktarın iki katından fazla olabileceğini tahmin ediyor. Dünyadaki veri merkezlerinin üçte birine ev sahipliği yapan ABD'de, elektrik talebi, kısmen bu enerji yoğun tesislerinin yoğun tüketimi sebebiyle yirmi yıldır ilk kez bu denli hızla artıyor. Grid Strategies'in bir raporu, ABD'deki elektrik talebi artışına ilişkin beş yıllık projeksiyonların geçen yıl neredeyse iki katına çıkarak yüzde 2.6'dan yüzde 4.7'ye yükseldiğini gösteriyor.
Finans bilgi ve yüksek teknoloji iş birliğiyle
Bu yatırımları yapabilecek olanlar doğal olarak küresel şirketler, tabii bir şekilde devletlerin ve kamu kurumlarının desteğini almak şartıyla... Bu yatırım ortamının sağlanması için bilgi teknolojisi şirketleriyle finans devlerinin bir araya gelmesi gerekiyordu ve bu oldu. Geçtiğimiz hafta içinde açıklanan dev yatırım ortaklığı bu gereksinimi bir ölçüde karşılayacak ya da bu yatırım hamlesinin ilk adımı olacak.
BlackRock, yapay zekâ kaynaklı artan talepleri karşılamak için veri merkezleri ve enerji projeleri inşa etmek üzere teknoloji devi Microsoft ile birlikte 30 milyar dolardan fazla yatırım kapasitesine sahip bir yapay zekâ yatırım fonu kuruyor. BlackRock'ın yeni altyapı yatırım birimi Global Infrastructure Partners (GIP) ile başlattığı finansal ortaklık, Wall Street'te şimdiye kadar oluşturulan en büyük yatırım ortaklıklakrından biri olacak. Abu Dabi merkezli yatırım şirketi MGX, fonun diğer ana ortağı... Bir ara piyasa değeri 3 trilyon dolara kadar yükselen küresel çip üreticisi Nvidia ise, teknik altyapı ve entegrasyonu konusunda danışmanlık ve çözüm ortaklığı yapacak.
Bu ortaklık, önümüzdeki yıllarda ciddi kapasite darboğazlarıyla karşılaşması beklenen yapay zekâ ürünleri geliştirmek için büyük enerji ve dijital altyapı taleplerine cevap verme yolunda ilk adımı atacak öncü işbirliği olmayı amaçlıyor.
'Enerji emen' bir sektör
Yapay zekânın bilgi işlem gücü, önceki teknolojik yeniliklerden çok daha fazla enerji gerektiriyor ve mevcut enerji altyapısını zorluyor. BlackRock, GIP, Microsoft ve MGX, artan bilgi işlem gücü talebini karşılamak için yeni ve genişletilmiş veri merkezlerine yeni güç kaynakları oluşturmak üzere, enerji altyapısına yatırım yapmak hedefiyle 'Global AI Infrastructure Investment Partnership'in (GAIIP) kurulduğunu açıkladı. Yapay zekâ inovasyonunu ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için bu altyapı yatırımları ABD'de ve ABD ile işbirliği içindeki ülkelerde hayata geçirilecek.
Hedef 100 milyar dolarlık yatırım hacmi
Bu ortaklıkla hedeflenen, salt ortaklar ve şirketlerle sınırlı kalmayacak bir temelde, tam erişim sağlanarak açık bir mimari ve geniş bir ekosistemi desteklemek. Bu vaadin ne kadar gerekleşeceği ise ciddi bir soru olarak şimdilik havada kalıyor, bunu söylemeden gememek lazım! Zira aıklamada da grüldüğü üzere, herkese değil, ABD ve işbirlikisi ülkelere açık olacak.
Nvidia, yapay zekâ ekosistemine fayda sağlamak için veri ve yapay zekâ geliştirme merkezlerine uzmanlığını sunarak GAIIP'i destekleyecek, ki bu destek çok büyük bir avantaj sağlayacak GAIIP'e... GAIIP ayrıca müşterilerinin ve sektörün yararına yapay zekâ tedarik zincirlerini ve enerji kaynaklarını geliştirmeye yardımcı olmak için sektör liderleriyle aktif olarak etkileşim kuracak.
GAIIP, başlangıçta 30 milyar dolarlık özsermayeyle yola çıkacak. Süreç içerisinde eklemlenecek finansman kaynaklarıyla oluşturulacak havuzun 100 milyar dolarlık bir yatırım finansmanı hacmi oluşturacağı hesaplanıyor.
İlk hedef sürdürülebilir olmak
GAIIP, veri merkezlerinin verimli bir şekilde ölçeklenmesini sağlamak için altyapı ve teknolojiye ilişkin derinliği, yapay zekâ için ilgili altyapıyı destekleyen enerji, güç ve karbonsuzlaştırma yatırım yetenekleriyle birleştirmeyi hedefliyor. Burada en önemli sorunlardan biri de sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla gereksinim duyulan enerjinin sağlanabilmesi... Bu çok ciddi bir sorun! Yüksek enerji gereksinimi, büyük teknoloji şirketlerinin karbonsuzlaştırma hedeflerine yönelik zorluklar yaratmaya devam ediyor.
Örneğin Microsoft, 2030 yılına kadar Kapsam 3'ü (Scope 3) yarıya indirme hedefine rağmen, 2023'teki emisyonlarının 2020'ye göre aslında yüzde 30'dan fazla daha yüksek olduğunu açıkladı. Bu durum büyük ölçüde yapay zekâ bilgi işlem gücüne yönelik artan talebi karşılamak için veri merkezlerindeki hızlı büyümeden ve yoğun elektrik tüketiminden kaynaklanıyor. Google ve Amazon da, karbonsuzlaştırma hedeflerine yönelik temel zorluk olarak yapay zekâyla ilgili artan enerji ihtiyacını işaret ediyorlar. Ancak temiz enerji, hem maliyetleri yükseltiyor hem de tedarik güvenliği bir sorun olarak ortada duruyor.
Bu ortaklığın, öncelikle çözmesi gereken sorunlardan biri sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla üretilen elektriğin tedariki olmak durumunda. Ortakların özellikleri dikkate alınırsa, bunu başarmaları mümkün görünüyor. Daha doğrusu gerekli stratejik çözüm ortaklarıyla projeler üreterek bu sorunu aşmaya yönelik alternatifler üretme ihtimalleri var.
Puzzle'ın çerçevesi belli gibi
Bu ortaklıkta yer alan şirketleri biraz yakından tanımakta fayda var. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), daha doğrusu Abu Dabi Emirliği merkezli, küresel çapta dünya lideri ortaklıklar aracılığıyla yapay zekâ ve ileri teknolojilerin geliştirilmesini ve benimsenmesini hızlandırmaya odaklanan bir teknoloji yatırım şirketi MGX. MGX'in Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Tahnun bin Zayid el Nahyan, "Yapay zekâ sadece geleceğin bir endüstrisi değil, geleceğin temelini oluşturuyor. Bu benzersiz ortaklık sayesinde, küresel ekonomide daha hızlı inovasyon, teknolojik atılımlar ve üretimde dönüşüm kazanımları sağlayacağız. Bugün yaptığımız yatırımlar, tüm insanlık için daha sürdürülebilir, müreffeh ve eşitlikçi bir geleceği güvence altına alacak" diyor.
1988 yılında bir kurumsal varlık yönetimi şirketi olarak faaliyete başlayan ve bugün yönettiği 10 trilyon dolar üzerindeki varlık hacmiyle küresel ölçekte birinci sırada yer alan BlackRock'ın Yönetim Kurulu Başkanı Larry Fink, ortaklığın temel hedeflerini şu sözlerle özetliyor: "Veri merkezleri ve yüksek enerji kaynakları gibi yapay zekâ altyapısı inşa etmek için özel sermayeyi harekete geçirmek, trilyonlarca dolarlık uzun vadeli bir yatırım fırsatının kilidini açacak. Veri merkezleri dijital ekonominin temelidir ve bu yatırımlar ekonomik büyümeyi güçlendirmeye, iş yaratmaya ve yapay zekâ teknolojisi inovasyonunu yönlendirmeye yardımcı olacak".
Sanırım Microsoft'u ayrıca tanıtmaya gerek yok! Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Satya Nadella bu girişiminin amacını şöyle açıklıyor: "Yapay zekânın, inovasyonu ilerletmeye ve ekonominin her sektöründe büyümeyi yönlendirmeye yardımcı olmasını sağlamaya kararlıyız. GAIIP, geleceğin altyapısını inşa etmek ve onu sürdürülebilir bir şekilde güçlendirmek için finans ve sektör liderlerini bir araya getirirken, bu vizyonu gerçekleştirmemize yardımcı olacak".
Microsoft Başkan Yardımcısı Brad Smith'e göre, yapay zekâ altyapısı için gereken sermaye harcaması ve onu çalıştırmak için gereken yeni enerji, herhangi bir şirketin veya hükümetin finanse edebileceğinin çok ötesinde... Bu finansal ortaklık yalnızca teknolojiyi ilerletmeye yardımcı olmayacak, aynı zamanda ulusal rekabet gücünü, güvenliği ve ekonomik refahı da artıracak.
Enerji, ulaşım, dijital altyapı, su ve atık yönetimi sektörlerindeki en büyük ve en karmaşık varlıklardan bazılarını yatırım yapma, sahip olma ve işletme konusunda uzmanlaşmış önde gelen bir altyapı yatırım şirketi olan Global Infrastructure Partners (GIP) Yönetim Kurulu Başkanı Bayo Ogunlesi ise, "Temel altyapıya yatırımları finanse etmek için önemli miktarda özel sermaye seferber etme ihtiyacı açıkça görülüyor. Bunun bir tezahürü, yapay zekânın gelişimini desteklemek için gereken sermayedir. Ortaklığımızın birleşik yeteneklerinin yapay zekâyla ilgili altyapıya yapılan yatırımların hızını artırmaya yardımcı olacağından oldukça eminiz" diyor ortaklığın amacını açıklarken.
Tekno-feodalizm üretim süreçlerine de egemen olursa...
Yapay zekâdaki gelişmeleri görmezden gelmek ya da ona karşı durmak mümkün değil, bu kesin! Ancak, GAIIP örneğinde de görüleceği üzere, daha eşitsiz bir dünya, teknolojik hegemonyanın bir grup tekno-feodal beyliklerin elinde merkezileşmesi, sadece bilgi teknolojileriyle sınırlı değil, tüm üretim süreçlerinde egemen olması gibi sorunlar var. Yani hikâye büyük olasılıkla bilgiyi elinde tutanların hegemonyasından üretim dahil tüm ekonomik süreçlere hükmeden bir feodalitenin mutlak iktidarına varabilir. Ve sonuçta adını saydığımız bu küresel şirketler, tekelci eğilimleri pek çok kez kanıtlanmış bir kültüre sahip. Peki nasıl olacak? Büyük olasılıkla Çin'in liderliğinde, Rusya'nın desteğiyle, eğer güçlenmeyi ve etki alanını genişletmeyi sürdürebilirse BRICS ülkeleriyle başka bir yatırım ortaklığı ortaya çıkacaktır... Tabii ki bundan önemlisi, insanlığın temel çıkarlarını savunabilecek düzenleyici ve denetleyici küresel kurumların oluşması gerekiyor. Öyle ya da böyle yapay zekâ endüstrisi son hız gelişimini sürdürecek. İnsanlığın faydasına mı, yoksa bugüne kadar görülmemiş tekellerin egemenliğini kurmaya mı fırsat sağlayacak, herhalde onu büyük bir mücadele belirleyecek.
Tekno-feodalizm nedir?
Tekno-feodalizm, kapitalizmin yerini alan yeni bir ekonomik düzeni tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Bu terim, özellikle büyük teknoloji şirketlerinin, geleneksel piyasa ve üretim araçları üzerinde kontrol sahibi olmaktan ziyade, dijital platformlar üzerinden kullanıcıları üzerinde bir tür "kiralama" mantığıyla hükmettiğini ifade eder. Bu bağlamda, kapitalizmin temel unsurlarından olan sermaye birikimi ve üretim, yerini veri toplama, kullanıcıların dikkatini çekme ve bu dikkat üzerinden kâr elde etme süreçlerine bırakmıştır. Kullanıcılar, bu sistemde farkında olmadan teknoloji devlerinin dijital "serfleri" haline gelir.