Blog

2025'i tanımlayan kelime: Yoksa siz de 'parasosyal' misiniz?

Explore the latest trends, techniques, and tips to enhance your blogging skills and engage readers more effectively.

2025'i tanımlayan kelime: Yoksa siz de 'parasosyal' misiniz?
Alara AI fotoğrafı
Alara AI sizin için özetliyor

Çağla Üren

Koronavirüs pandemisi döneminde (ve öncesinde) dünyada K-Pop rüzgarları güçlü eserken, BTS ve EXO gibi müzik gruplarının fanlarının birbiriyle büyük bir savaş içinde olduğunu görmüştük. Fanların kendilerine "ARMY" (ordu) adını verip, gerçekten de sanal bir ordu gibi davrandığını görüp hayretler içinde kalanlar vardı.

Aslında bu fenomeni alt kültürlerin var olduğu her tarihsel dönemece uyarlamak mümkün. İnternetin ilk zamanlarında metal müzik camiasında da daha da önce hiphopçılar arasında şiddetli fan kavgalarından söz etmek mümkün.

Ancak insanların sanal ortamda kurdukları tek taraflı ilişkiler günümüzde işin içine yapay zekanın da girmesiyle birlikte giderek karmaşık bir hal almaya başladı.

Bu sebeple Cambridge Dictionary, 2025 yılının kelimesi olarak “parasocial” (parasosyal) sözcüğünü seçti.

Donald Horton

İlk kez 1956’da sosyologlar Donald Horton ve Richard Wohl tarafından kullanılan bu terim -olgunun tarihinin aslında ne kadar eskiye uzandığı anlaşılıyor- insanların hiç tanımadıkları kişilerle -ve artık yapay zekalarla- kurduğu tek taraflı duygusal bağları tanımlıyor. O yıllarda televizyon yıldızlarıyla kurulan bu bağ bugün sosyal medya çağında ünlüler, influencer’lar ve dijital kişiliklerle yoğun bir biçimde yaşanıyor.

2025 boyunca yaşanan toplumsal tartışmalar ise bu kelimenin neden “zamanın ruhunu” yansıttığına ışık tutabilir.

Swift ve Kelce çifti

Ünlüler, influencer’lar ve dijital yakınlık illüzyonu

Cambridge Dictionary’nin açıklamasına göre, parasosyal etkileşimler bugün özellikle sosyal medya üzerinden güçleniyor. Taylor Swift-Travis Kelce çiftinin nişanlanması bile milyonlarca hayranın ilişkide duygusal bir payı varmış gibi hissetmesine yol açtı. Swift’in şarkı sözlerindeki itirafçı anlatım tarzı, hayranlarda “biz onu gerçekten tanıyoruz” duygusu yaratıyor.

Benzer durumlar dizi partnerleri için de geçerli. Özellikle Türkiye'de senaristler, dizi karakterlerini sosyal medyada aşırı sahiplenen hayranların isteklerine göre senaryo yazmak zorunda kalır hale geldi. Aksi takdirde hayranlar, senarist veya yapımcıların kendileriyle savaştığını iddia etmeye başlıyor.

Bu tür ilişkiler sadece insanlarla sınırlı değil: 2025’te önemli bir tartışma alanı da kullanıcıların ChatGPT gibi yapay zeka sohbet botlarıyla geliştirdiği parasosyal yakınlıklar oldu. İnsanlar bu sistemlerle sırlarını paylaşıyor, sohbet ediyor, duygusal bağ kuruyor. Ancak bu bağlılık tamamen tek taraflı, çünkü bir yapay zeka duyguları gerçekten yaşamıyor, yalnızca dili taklit ediyor. Öte yandan bu bağlar, "yapay zeka psikozu" adı verilen bir olguyu ortaya çıkardı. Yapay zekanın destekleyici diliyle insanların sanrılarını beslemesi, intihar, saldırı ve en iyi ihtimalle psikolojik bozukluklarla sonuçlanabiliyor.

Kreatif Stok

Parasosyal ilişkilerin psikolojisi

Britanya Psikoloji Topluluğu (British Psychological Society) uzmanlarına göre parasosyal ilişkiler çoğu insanda normal, hatta doğal. İnsanın hayal kurma, başkalarıyla empati geliştirme, ilham alma kapasitesinin bir uzantısı olarak görülüyor. İnsanlar hiç tanışmadıkları biriyle bağ kurarken aslında kendi duygularını ve kimliklerini keşfediyorlar. Hatta geçmişte yaşamış bir yazarla, bir dizi karakteriyle veya çocuk programlarındaki kahramanlarla kurulan bağlar bilişsel gelişimi destekleyebiliyor. Örneğin araştırmalar, çocukların bazı karakterlerle bağ kurduğunda öğrenme performansının arttığını gösteriyor.

Yetişkinlerde de benzer olumlu etkiler var. Economic Times'a göre son araştırmalar, içerik üreticilerinin örneğin bipolar bozuklukla ilgili kişisel hikâyesini izleyen genç yetişkinlerin mental sağlık konularındaki önyargılarının azaldığını gösteriyor. Zira insanlar evrimsel olarak gruplar hâlinde yaşamaya alışık; sık gördükleri kişilere bağlanmaları bir çeşit biyolojik eğilim de olabilir.

Peki ne zaman sorun olur?

Uzmanlar, parasosyal ilişkilerin şu durumlarda zararlı hâle geldiğini vurguluyor:

- Gerçek hayattaki karşılıklı ilişkilerin yerini aldığında,
- Kişi, bağ kurduğu figürün etkisi altında kendi karar verme becerisini kaybettiğinde,
- Düşünce ve davranışların odak noktası hâline geldiğinde
- Kişinin özsaygısını, bağımsızlığını ve sosyal işlevselliğini zayıflattığında.

Britanya Psikoloji Topluluğu uzmanı Ian MacRae, özellikle yapay zekalarla kurulan bağlarda büyük risk olduğunu belirtiyor. Çünkü sohbet botları kişiye “her zaman onaylayan”, “her zaman ilgili” bir profil sunuyor. Bu durum, insanların çatışma çözme, empati kurma ve gerçek ilişkilerde gerekli olan sosyal becerileri geliştirmesini engelleyebilir.

Kreatif Stok

Toksik fandomlar

Uzmanlar, parasosyal ilişkilerin özellikle bazı dijital ortamlarda toksikleşebildiğini söylüyor.

National Geographic’e konuşan Mel Stanfill, sosyal medya etkileşimlerinin bir “yakınlık illüzyonu” yarattığını; bu yüzden bazı hayranların ünlüleri gerçekten tanıdıklarını zannettiğini ifade ediyor. Bu durum aşırı sadakat, sınır ihlalleri, siber zorbalık, “Biz haklıyız” yanılsaması gibi sonuçlara yol açabiliyor.

Cambridge Üniversitesi’nden Simone Schnall, CNN International'a verdiği röportajda, özellikle gençlerin influencer’lara duyduğu yoğun parasosyal bağlılığın “arkadaşlık, güven ve sadakat” ekseninde aşırıya kaçtığını; bunun sağlıksız bir idealizasyon yarattığını söylüyor.

Gerçek dışı beklentiler yaratabilir

Bir kişiyi her gün izlemek, onun hayatıyla kendi hayatını karşılaştırma eğilimini de artırabilir.

Sky News’e konuşan uzmanlara göre bu durum, özellikle gençlerde gerçek dışı yaşam beklentileri, mükemmeliyetçilik ve kıyaslamaya dayalı özdeğer sorunları yaratabiliyor.

Kreatif Stok

Yapay zeka ile kurulan parasosyal bağlar

Bazı yapay zeka kullanıcıları, sohbet botuna karşı takıntılı hale gelebiliyor ve bu da paranoya, sanrılar ve gerçeklikten kopuşu beraberinde getiriyor.

Şimdiye dek basında "ChatGPT psikozu" olarak adlandırılan vakalarda sohbet botuyla kurulan sağlıksız iletişim, evliliklerin ve ailelerin dağılmasına, iş kaybına ve evsizliğe varan sonuçlar doğurdu.

Bazı kişiler psikiyatri bakım tesislerine yatırılırken, bazıları hapse bile girdi.

Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco'dan psikiyatri araştırmacısı Keith Sakata, sosyal medyada yaptığı açıklamada, bu psikozun kişinin "ortak gerçeklikten" kopmasıyla karakterize olduğunu belirtiyor. Ayrıca "sabit yanlış inançlar" veya sanrılar, görsel veya işitsel halüsinasyonlar ve dağınık düşünce kalıpları gibi birkaç farklı şekilde ortaya çıkabileceğini ekliyor.

Araştırmacı, "Beynimiz gerçekliğin ne olacağı konusunda bilinçli bir tahminde bulunur, ardından bir gerçeklik kontrolü gerçekleştiririz. Son olarak, beynimiz inançlarımızı buna göre günceller," diyor.

"Güncelleme adımı başarısız olduğunda psikoz meydana gelir. ChatGPT gibi büyük dil modeliyle çalışan sohbet botları bu güvenlik açığına doğrudan sızabilir."

Yakın zamanda basına yansıyan bir dizi örnekte yapay zeka psikozunun nasıl işlediği görülüyor.

Haziran ayında yaşanan bir olayda 35 yaşındaki ABD'li bir genç erkek, ChatGPT’de sürekli konuştuğu bir karakter üretmişti. Juliet adlı bu sanal karaktere aşık olan genç adam, Juliet'in OpenAI tarafından öldürüldüğüne ikna olmuştu. Şirketin yöneticilerinin peşine düşeceğini ve "San Francisco sokaklarında kan nehri" oluşturacağını söylüyordu.

Sonunda eve çağırılan polise bıçakla saldıran genç adam vurularak hayatını kaybetmişti.

Gencin babası Kent Taylor, New York Times'a yaptığı açıklamada, oğluna daha önce bipolar bozukluk ve şizofreni teşhisi konduğunu açıklamıştı. Ancak bazı örneklerde aileler, çocuklarının daha önce hiç psikolojik bozukluk teşhisi almadığını söylüyor.

Teknoloji, dil ve kültürün dönüşümü

Cambridge Dictionary, “parasocial”ın yanında 2025’te etkili olan bazı kelimeleri de öne çıkardı. Bunlardan bazıları şu şekilde:

- Slop: Özellikle yapay zeka tarafından üretilmiş düşük kaliteli içerik.
- Memeify: Her şeyi meme’e dönüştürmek.

Yeni eklenen binlerce kelime arasında delulu, skibidi ve tradwife gibi kültürel terimler de yer aldı.

Sözlüğün açıklamasında dil bilimci Colin McIntosh, parasosyal kelimesinin bu kadar yaygınlaşmasını “dilin dönüşümünün canlı bir örneği” olarak tanımladı:

“Bir zamanlar akademik kavram olan bu kelime artık ana akımda.”

Derin Bakış Bülteni her pazar e-posta kutunda

Teşekkür ederiz!
Oops! Bir şeyler ters gitti.

Asla spam email atmayacağız.

Neler bulacaksın 👇

10+ haftanın gündemi

2+ yaşam seçkisi

1+ Scrolli'de öne çıkanlar