0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%
Türk futbolu, kapsamı giderek genişleyen bir bahis soruşturmasıyla sarsılıyor. Son olarak aralarında hakemler, kulüp başkanları ve eski yöneticilerin de bulunduğu 21 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Nisan ayında başlayan soruşturmada yüzü aşkın hakem PFDK’ya sevk edilirken, bazı isimler yasa dışı bahis ve maç bağlantısı şüphesiyle adli inceleme altında.
Cumhurbaşkanı, Erdoğan, futbol dünyasını sarsan bahis soruşturmasına ilişkin “Devlet gereğini yapıyor” açıklamasında bulundu. Bu süreçle eş zamanlı olarak, yasa dışı bahis, şans oyunları ve kumarla mücadeleyi içeren bir yıllık eylem planı yürürlüğe girdi. Resmî Gazete’de yayımlanan genelgeye göre, kurumlar arası koordinasyonun sorumluluğu (MASAK) verildi.
Soruşturmayı yürüten makam İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı oldu. Süreç, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “371 hakemin bahis hesabı, 152’sinin ise aktif bahis oynadığı tespit edildi” açıklamasıyla başladı. Bu açıklamanın ardından dosya adli makamlara taşındı. Soruşturma, Başsavcı Akın Gürlek’in liderliğindeki ekip tarafından yürütülüyor.
Türkiye’deki önceki yasa dışı bahis operasyonları, internet üzerinden bahis oynatan organize ağlara odaklanmıştı. Bu kez soruşturma, doğrudan futbol camiasının içinden; hakemler, futbolcular ve yöneticiler üzerinden yürütülüyor. Dosyalar ayrı olsa da, bazı şüphelilerin finansal izleri eski “Sibergöz” operasyonlarıyla kesiştiği için MASAK bağlantı analizi yapıyor.
2025’te başlayan süreç, Türk futbolunun en derin krizlerinden birine dönüştü. Hakemlerden futbolculara, yöneticilerden kulüp başkanlarına uzanan bir ağ inceleniyor. 571 hakemden yüzlercesinin bahis hesabı, 152’sinin aktif işlemi tespit edildi. Bazı hareketlerin yurt dışı kaynaklı olması, soruşturmayı sporun ötesine taşıdı. Artık mesele sadece bir disiplin dosyası değil; futbolun güvenilirliği ve adalet duygusu sorgulanıyor.
Scrolli'den Sercan Meriç'e konuşan 'Bahis Çukuru' kitabının yazarı olan Ayhan Şensoy, söz konusu operasyonu değerlendirdi. Şensoy, sürecin Türk futbolunda uzun süredir konuşulan bir durum olduğunu belirtti. Böyle bir operasyona ihtiyaç duyulduğunu belirten Şensoy şu ifadeleri kullandı: "Burada Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nu kutlamak lazım. Türkiye'deki bahis ve şike mevzusunu kimsenin cesaret edemediği bir noktaya getirdi. Bu operasyonun hakemler özelinde kalmayacağını dün itibariyle anlamış olduk. Kulüp başkanları var bu işin içerisinde. Yöneticiler, hatta futbolcular, teknik direktörler, sportif direktörler de var. Şu an 5500'e yakın kişi savcılık tarafından araştırılıyor. Önümüzdeki günlerde de bahis ve şike işine karışmış futbolcuları duyabiliriz. Savcılık yakın zamanda futbolcuları da açıklayacak."
Şensoy, işin sportif kısmında futbolcuların 10 ila 12 ay arası hak mahrumiyeti cezası aldığını belirtirken; ancak eğer ortada örgütlü bir yapı varsa adli boyutunda hapis cezası da alma ihtimalini vurguluyor. Şensoy işin ekonomik maliyeti hakkında ise şöyle konuşuyor: "Yasa dışı bahis ve kumarda, yıllık 70-75 milyar Euro'dan bahsediliyor, Türkiye'den çıkan para. Bu kadar büyük paranın döndüğü bir ortamda futbolun, futbolcuların, hakemlerin, başkanların, yöneticilerin, futbolun tüm paydaşlarının bu işin bir noktasında olmaması mümkün değil. Ki maalesef bahis sektörü bu kadar büyük olduğu için maç skorları üzerine de etki edebiliyorlar. Bazen hakemleri satın alabiliyorlar, bazen yöneticiler teknik direktör özelinde, bunu yapabiliyorlar. Maçların skoru üzerinden bir manipülasyon yapılıyor. O maçın ne kadar, nasıl biteceği önceden bilindiği için o maç üzerine bahis oynanıp para kazanılıyor."
Şensoy, bazı hakemlerin 4-5 katı yıllık geliri olduğunu belirtiyor ve savcılığın bunları da soruşturduğunu vurguluyor. Şensoy konu hakkında şöyle konuşuyor: "Yine kulüp sahipleri var bazı adı geçen isimler var, soruşturmada. Bunlar, kendi takımları üzerinden maç sonuçlarını manipüle etmekle suçlanıyor. Şu an hakemlerle başlayan bu soruşturmanın futbolcularla, yöneticilerle, teknik direktörlerle, başkanlarla devam edeceğini söyleyebiliriz. Türk futbolundaki en kapsamlı bahis ve şike operasyonuyla karşı karşıyayız şu an. Bu işe bulaşmış kulüpler varsa, bu işe bulaşmış kişiler varsa büyüklüğüne, çevresine, ailesine, etrafına bakılmaksızın umarım üzerine gidilir. Çünkü Türk futbolunun gerçekten bir temizliğe, bahis şike konusundaki şaibelerin ortadan kaldırmaya fazlasıyla ihtiyacı var."
