Almanya'da ilaç krizi
Almanya, ilaç kıtlığı nedeniyle temel ilaçların temininde zorluk yaşıyor. Uzmanlar, çözüm için zaman ve kaynak gerektiğini belirtiyor.
Son zamanlarda popülerlik kazanan Tradwife akımı, kadınların geleneksel cinsiyet rollerini benimseyerek evde kocalarına ve çocuklarına hizmet etmeyi vurgulayan bir hareket olarak öne çıkıyor. Bu akım, özellikle ABD başkanlık seçimleri öncesinde, toplumsal cinsiyet rolleri üzerine yeni tartışmalara neden oluyor.
Tradwife terimi, "Traditional Wife" ifadesinin kısaltması olup, sosyal medyada paylaşımlar yapan influencerlar aracılığıyla yaygınlaşmakta. Influencerlar, aile hayatını ve ev işlerini ön plana çıkarırken, bu paylaşımlar milyonlarca kişi tarafından izleniyor. Örneğin, Nara Smith, geleneksel ev kadınlığına odaklanan içerikleriyle tanınan bir influencer. Smith'in yemek tarifleri ve çocuk bakımı üzerine paylaşımları, günlük olarak 9 milyondan fazla izleyiciye ulaşıyor.
Bu akımın kökenleri, 1950'lerdeki çekirdek aile idealine dayanıyor. Ancak günümüzde birçok kadın, ekonomik zorluklar nedeniyle çalışmak zorunda kalıyor. Sosyolog Lisa Wade, bu nostaljik görüntünün günümüz ailelerinin ekonomik gerçekliklerini göz ardı ettiğini belirtiyor.
Tradwife akımına yönelik eleştiriler de mevcut. Bazı eleştirmenler, bu akımın kadınları evin dört duvarına hapsettiğini, sosyal medyada gösterilen yaşam tarzının gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Ayrıca, bu akımın aşırı sağcı siyasi gruplar tarafından istismar edilebileceği de tartışılan bir konu.
Sosyolog Viktoria Rösch, Tradwife hareketinin, toplumsal cinsiyet rolleri üzerine daha geniş bir tartışmanın parçası olduğunu ifade ediyor. Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin, bu akımın savunduğu değerlerle örtüşen bir söylem geliştirdiği gözlemleniyor.
ABD başkanlık seçimleri öncesinde, geleneksel kadın imajına meydan okuyan Kamala Harris'in varlığı, bu tartışmaları daha da derinleştiriyor. Harris, kariyer sahibi bir kadın olarak, geleneksel cinsiyet rollerinin ötesinde bir örnek teşkil ediyor.
5 Kasım'daki seçimler, sadece siyasi sonuçları açısından değil, aynı zamanda gelecek nesil kadınların toplumsal rolleri ve yaşam beklentileri açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.