İsrail'in Lübnan'daki hava saldırıları 15 can aldı
İsrail, 13 Ekim 2024'te Lübnan'da hava saldırılarını genişletti, 15 kişi hayatını kaybetti. Hedefler arasında sivil alanlar da yer aldı.
İran, Hizbullah'ın askeri ve ekonomik sponsoru olmasına rağmen, Lübnan'a yönelik İsrail saldırıları karşısında dikkat çekici bir sessizlik içinde. Uzmanlar, bu durumun arka planında çeşitli stratejik nedenler olduğunu belirtiyor.
Resmi olarak savaş halinde olmayan İsrail, İran destekli Hizbullah ile çatışmalarını sürdürürken, uluslararası toplumun ateşkes çağrılarına olumlu yanıt alamadı. Hizbullah, bazı ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. İsrail, Lübnan'a kara operasyonu düzenlemek istediğini belirtirken, İran'ın sessiz kalması dikkat çekiyor.
“İran'da Hizbullah'ı doğrudan savunmak konusunda bir isteksizlik var gibi görünüyor, bu da doğrudan askeri bir karşılaşmaya sebep olabilir.” - Burcu Özçelik, RUSI
Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nden Fabian Hinz, İran'ın gerçek bir askeri müdahaleyi olasılık dışı gördüğünü ifade etti. Alman düşünce kuruluşu SWP'den Hamidreza Azizi, İranlı liderlerin, çatışmanın henüz Hizbullah için varoluşsal bir tehdit oluşturmadığı görüşünde birleşiyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında İran, İsrail'e yönelik bir hava saldırısı gerçekleştirmiş ancak bu saldırı önemli bir zarara yol açmamıştı. Uzmanlar, İsrail'in son saldırılarının İran'ın güvenilirliğini zayıflattığını ve doğrudan müdahalenin daha büyük riskler doğurabileceğini dile getiriyor.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevad Zarif, Hizbullah'ın kendini savunabilecek kapasitede olduğunu belirtti. Hinz, İran'ın iç siyasi dengelerinin bu yaklaşımda etkili olduğunu vurguladı.
Özçelik, eğer Hizbullah askeri varlığını kaybederse, bu durumun İran'ı savunmasız bırakabileceğine dikkat çekti. İran, şu anda Hizbullah'ın stratejik kapasitesini onarmak için zaman kazanmaya çalışıyor.
İran, geçmişte vekil güçler aracılığıyla İsrail'e karşı durdu ve bu gruplar sayesinde doğrudan bir çatışmaya girmekten kaçındı. Özçelik, İranlıların şiddetin sonuçlarını doğrudan yaşamadığını belirtti.